Ekonomi, yenilenebilir enerjiye geçiş için önemli bir parametredir. 2015 yılında yenilenebilir enerji yatırımları, tüm dünyadaki yeni kurulu kapasitenin %50’sinden fazlasını oluşturdu. Yenilenebilir Enerjiye 250 milyar ABD Dolarının üzerinde yatırım yapıldı. Toplam 500 milyar ABD Doları tutarındaki fosil yakıt sübvansiyonlarına rağmen, yenilenebilir enerji ana akımı oluşturdu. Konvansiyonel enerji tesisleri iş stratejilerini yenilenebilir enerjiye çevirmek zorunda kaldılar, aksi takdirde yok olacaklarının farkına vardılar. Çin, yenilenebilir enerjide dünya lideri oldu. Danimarka ve Almanya gibi diğer lider ülkeler ise kendi ülkelerinde enerji verimliliğini en iyi şekilde uygulamak için yeniden düzenlemeler yapıyorlar.
Konvansiyonel yakıtların terkedilerek %100 yenilenebilir enerjiye geçiş uzun bir yolculuktur. Enerji sadece elektrik demek değildir; %100 yenilenebilir enerji hedefine ulaşmak için elektrik sisteminin yanı sıra ısıtma ve soğutma sistemini ve ulaşım sistemini de dönüştürmeliyiz. Hem binalar hem de sanayi alanında enerji verimliliği ve ısıtma alanına daha fazla odaklanılmalıdır. Gelecekte ulaşımın hangi enerji kaynağını kullanacağı hala net değil. Biyoenerji, dünyada kullanılan yenilenebilir enerjide en büyük paya sahip ve gelecekte de öyle kalacak gibi gözüküyor. Sadece rüzgar ve güneş enerjisine değil, biyokütleye de önem vermeliyiz. Ülkeler ve yenilenebilir enerjiyi destekleyen kurum ve organizasyonlar arasında yenilenebilir enerjiye gösterilen destek açısından bazı farklılıklar var (özellikle biyoenerji konusunda).
Nükleer enerji ve fosil yakıtların tersine, yenilenebilir enerji doğası itibariyle dağınıktır ve merkezi değildir. Yenilenebilir enerjinin uygulanması için karar vericilerin aktif katılımı çok önemlidir. İktidara kimin geldiğine bağlı olarak enerji politikaları sürekli değişiyor. Karar vericiler çözüm tarafında olduğu takdirde yenilenebilir enerjinin geniş oranda kullanımı mümkündür .Örneğin Danimarka’da bu oran %40 dır.
Yenilenebilir enerji ekonomik açıdan çekici hale geldi ve bu durum, Fas’taki son rüzgar enerjisi ihalesiyle de kendini gösterdi. İhale, 2,8 avrosent/kWh ile sona erdi ve Dubai’de yapılan son güneş enerjisi ihalesi ise 2,99 ABD dolarsent/kWh ile sonlandı.
Yerel halkın işin içine dahil edilmesi ve elde edilen kazanç ve faydaların topluluk içinde dağıtılması, yenilenebilir enerji projelerinin etkin bir şekilde uygulanması için çok önemlidir. İklim değişikliği küresel bir mesele olduğu için %100 yenilenebilir enerjiye küresel çapta geçişi nasıl hızlandıracağımızı düşünmemiz gerekir. Konferans katılımcıları, sorunun boyutunu küçültmek ve %100 yenilenebilir enerji hedefine doğru ilerleyebilmek için, enerji alanındaki önceliğin enerjinin son kullanım verimliliği olduğu konusunda hemfikir.
Bu hedefe ulaşmak için göz önüne alınması gereken bazı etkenler ve her topluluğun, kasabanın, kentin ve ülkenin alması gereken önlemler bulunuyor, bunlardan bazıları:
Eğitim konusunda ise çocukların eğitilmesini ve birer yetişkin olup enerji sistemini değiştirmelerini ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmalarını bekleyemeyiz. Bu değişime acilen ihtiyacımız var! Bu bizim sorumluluğumuz! Teknoloji mevcut ve ekonomik açıdan uygun; uygulayabileceğimiz çözümler var. Bunu şimdi yapmamanın hiçbir bahanesi olamaz. Yenilenebilir enerji geleceğin enerjisi değil, bugünün enerjisidir! Yenilenebilir enerjiyi toplumun ortak yararı ve gelecek nesillerin refahı için en iyi şekilde kullanmak üzere esnek ve becerikli davranmalıyız. Bireylerin, yerel halkların ve sektördeki diğer paydaşların ortak çabaları bu konudaki en önemli ve öncelikli unsurdur.